Normal cinsel ilişki sıklığı nedir?
Cinsel ilişki sıklığı
Normal ilişki sıklıǧı, kişilerin ve çiftlerin kendi durumlarını kıyaslamak ve normalin neresinde durduklarını anlamak için en çok merak edilen konulardan ve karşilaşılan cinsel mitlerden biri olmuştur.
Tarih boyunca her kültürün ve dinin kendine özgü düzenlemeler getirdiǧi cinsel ilişki sıklıǧı bir çok farklılıklar gösterir. Tarihsel süreçte bakarsak, Yahudiliǧin son dönemi, Hristiyanlıǧın ilk bir kaç yüzyılında karıyla kocanın haftanın yalnızca bir günü Cumartesi (sept günü) arifesinde birlikte olmasına izin verilir, bunun dışındaki günlere hoşgörüyle bakılmazdı. Farklı sosyal sınıfların nasıl ve ne sıklıkta birlikte olacaǧında dair düzenlemeler vardı. Mesela varlıklı kişiler yalnızca geceleri birlikte olabilirken işçiler haftada iki kere izin verilirdi. Başka şehirde yaşayanların haftada bir kez, deve sürücüleri otuz günde bir eşlriyle birlikte olma mecburiyeti vardı. Bilginlerin haftada bir kez cumartesileri zorunlu, bir kez de isteǧe baǧlı ilişkiye girebiliyorlardı.
Eski Yunanlılar şehvet peşinde koşup her türlü cinselliǧi ölçüsüz yaşarken, ilk Hristiyanlar buna tepki gösterdi ve Klasik Roma döneminde cinsel perhiz kutsanmaya, ne kadar az ilişkiye girilirse o kadar itibarlı olunmaya başlandı. Bu durum bazı grup ve mezhepler tarafından benimsenmiş hal günümüzde bile etkisini sürdürmektedir. Hazreti İsa evlilikte cinselliǧi önem vermiş ancak takipçilerinden İ.S. 354-430 yılları arasında yaşamış olan St. Augustin sevdiǧi metresiyle evlenemeyip kendi sosyal sınıfından istemediǧi bir kadınla evlenince yaşadıǧı vicdan azabı ile cinselliǧe küsüp düşman kesilmiş ve geliştirdiǧi cinsellik karşıtı ve bakareti kutsayan öǧreti bugünün hristiyan toplumlarının cinsel tutumları üstünde belirleyici olmuştur. Müslümanıkta da evlilik içi cinsellik kabul görmüş kocaların eşlerini memnun etmeleri istenmiştir.
Avustralya ve Yeni Gine’de ki bazı yerlilerde ilişki sıklıǧını belirleyen kadının döllenmeye uygunluǧu, Afrika’daki bazı kabilelerde mevsimsel deǧişiklikler ve doǧal olaylar olabilmektedir.
Yukarıdaki örneklerden de anlaşılacaǧı gibi her çaǧa ve topluma uygun bir norm olmamakla birlikte yapılan araştırmalar batı toplumlarında ortalamanın haftada iki veya üç olduǧu şeklinde. Eşlerin yaşı, saǧlık durumları, evlilik süreleri, aralarındaki yaş farkı, çocuk sayısı, ortamın uygunluǧu, stres faktörleri gibi bir çok deǧışken olmasına raǧmen bizdeki normlarda batı normlarıyla paralellik gösteriyor. Biz cinsel terapistler olarak, herkes için geçerli tek bir sayı olmadıǧını, her çiftin kendi normunu kendisi belirlemesi gerektiǧini, esas olanın çiftin uyumu ve cinsellikten aldıǧı doyumun niteliǧi olduǧunu düşünüyoruz.
Sayı olarak fazla ama eşlerin haz almadıǧı görev vari bir cinsellik yerine dokunmaktan ve sevişmekten keyf alındıǧı, duyguların bütünleştiǧi, yasaksavarcasına deǧil istekle yapılan bir birlikteliǧin yaşadıǧı cinselliǧi öneriyoruz.
Kimi zaman eşlerden biri diǧerinden daha istekli olabiliyor ve daha sık sevişmek isteyebiliyor. Bazı çiftlerde sorun oluşturan bu duruma karşı daha fazla istekli olan eşin mastürbasyon yoluyla kendi tatmin etmesi eşini zorlamaması gerekir. Sevgi ve saygının olduǧu çiftlerde daha az istekli olan taraf eşini elle okşama, oral sex gibi farklı tekniklerle doyuma ulaştırabilir ve eşinin gerginliǧini azaltabilir. Bir diǧer yöntem de seksi daha fazla seven tarafın bunu eşinede sevdirecek şekilde çeşitli fantaziler, sex oyuncakları, erotik ortam yaratma gibi yollara başvurmasıdır.
Skor odaklı deǧil bir oyun gibi eǧlenerek yaşanan ve karşılıklı doyumun olduǧu çiftler normlara takmazlar. Onlar nasıl daha keyifli bir cinsellik yaşayabileceklirini düşünürler.
Herşeye raǧmen çiftin arasına bir soǧukluk girmiş ve eşler uzun bir süredir birbirlerini arzulamıyorsa, yataklar ayrılmış ise bunun da normal olmadıǧını, evlilik ilişkisinde ciddi sorunların başladıǧını kabul etmek gerekir. Burada cinsellikten daha önemli sorunlar vardır ve belkide profesyonel bir yardıma ihtiyaç duyulur hale gelinmiştir. Çünkü yolunda gitmeyen bir ilişkinin ilk belirtileri cinsel yaşamda ortaya çıkar. Ayrıca klinik çalışmalar da, ilişki sorunları çözülmeden cinsel sorunların çözülemediǧini, tutkulu bir cinsel yaşamın olmadıǧını gösteriyor..
Sizde normal cinsel ilişki sıklığı ile ilgili sorularınızı soru sor bölümünden Psk. Kemal Özcan‘a sorabilirsiniz.