Kanser ve Cinsel doyum deǧerlendirme ölçeǧi
Cinsel doyum deǧerlendirme ölçeǧi
Cinsel istek
(0)hiç | 6 | (8)maksimum |
Haz düzeyi
(0)hiç | 4 | (8)maksimum |
Duygusal iletişim
(0)hiç | 6 | (8)maksimum |
Olumlu değerlendirme düzeyi
(0)hiç | 6 | (8)maksimum |
Çiftin orta ve uzun vadede gerçekleşebilir hedefleri
- Haz duygusunu kademeli olarak arttırmak ( 4, 12,18 aylarda terapisti tekrar görmeyi kabul etmek)
- Çiftin iletişim ve mahremiyet duygusunu arttırmak
- Her birinin kendi hayatıyla ilgili bir hobiyi uygulamaya geçirmesi
Bütün bunların bir kağıda detaylı bir şekilde yazılması ve terapi sırasında birlikte konuşulması:
- Kadın ve erkeğin birbirlerine uygun bir zamanda birlikte olma randevusu vermeleri,
- Her ikisinin üstünde konuşulacak bir konu (film, kitap, olay) veya projeler seçip bunlar hakkında konuşması
- Erkeǧin, arkadaşlarıyla haftada bir havuza gitmesi; kadının, kız arkadaşlarıyla ayda bir dışarı çıkması. Bunları yaparken diğerine karşı kendini suçlu hissetmemek.
Bazı çiftlere kanser başedilemez bir hastalık gibi gelmektedir. Bu, genellikle kanserin daha ileri aşamalarında, beklenmedik bir anda aniden ortaya çıktıǧında ve ailenin bundan çok fazla etkilendiği durumlarda olmaktadır. Bununla birlikte hangi kanser ve tedavi türü olursa olsun, ağır depresyon yaşayanlar dışında, hasta kişiyle fiziksel temas özel bir anlam ifade etmektedir. Bu anlamda cinsel terapi söz konusu olduǧunda fiziksel temas daima ayrı bir önem arzetmektedir.
Çift hastalık öncesinde de güçlü bir bağa sahip değil ve kırılgan bir yapıya sahipse, kanser ile birlikte ortaya çıkan cinsel sorunların çözümü de daha güç olmaktadır. Böyle durumlarda Arzin’ in geliştirdiği test (Çift doyum ölçeǧi) bize daha sağlıklı bir durum değerlendirmesi ve terapi planı oluşturmada yol gösterici olmaktadır.
Yapılan çalışmalar gösteriyorki, çiftin yeni sürece uyumlu bir başlanğıç yapmasında, yüksek motivasyon, doğru soruların sorulması, karşılıklı aşk ve terapistin empatik yaklaşımı özel bir önem taşımaktadır.
Kaynak:Nóella Jarrousse (2011). Sexualité, couple et TCC, volume 2, 121-130